Tip 2 diyabet (şeker hastalığı), tüm dünyada sıklığı büyük bir hızla artmakta ve çok önemli sonuçlarıyla insanların yaşamını kısaltmakta, yaşam kalitesini düşürmektedir. Diyabetik hastaların yalnızca küçük bir kısmı diyabetten ölmekte, yüzde 80'i kalp ve damar hastalıkları sonucunda hayatlarını kaybetmektedirler.
Diyabetli hastanın 10 yıl içinde kalp krizi geçirme olasılığı yüzde 20 civarındadır. Bu rakam daha önce kalp krizi geçiren bir hastanın tekrar geçirme olasılığı kadar yüksek. Bu nedenle, diyabet artık eskiden olduğu gibi bir kardiyovasküler risk faktörü değil, kardiyovasküler olayın kendisi olarak kabul edilmektedir. En yüksek risk daha önce kalp krizi geçiren diyabetli hastalardadır. Bu kişilerin kalp krizi geçirme riski 10 yılda yüzde 40'ın üzerinde. Kalp krizi geçiren bir insan diyabetli ise, ölüm riski diyabetli olmayan kişiye göre daha yüksektir. Diyabet, kadınların erkeklere göre kalp damar hastalıklarına yakalanma riskinin az olması avantajını da ortadan kaldırır.
Diyabetli bir hastada diyabet ortaya çıktığında, damarlarında bozukluk yaratan süreç aslında çok önceden başlamıştır. O yüzden diyabetli bir hasta mutlaka kalp ve damar hastalığının varlığı ve eşlik eden diğer kalp damar hastalığı risk faktörleri bakımından taranmalıdır. Pek çok diyabetli hasta araştırıldığında kendisinde hiçbir yakınmaya yol açmayan, ancak oldukça ileri aşamada olabilecek koroner kalp hastalığı bulguları ortaya çıkarılabilir. Diyabetli hastalarda ağrı duyusu da bozulmuş olabileceğinden, sessiz kalp krizleri görülebilir. Sıkıntı hissi, bulantı gibi yakınmalar bu olasılığı akla getirmelidir.
Diyabetli hastalarda lipid bozuklukları çok sıktır ve LDL kolesterol yüksek olabilir. Diyabetlilerde HDL kolesterol düşük, trigliseridler, ise özellikle şekerleri yüksek gidiyorsa yüksektir. Diyabetli hastalarda kötü kolesterol olan LDL kolesterolün çok düşük bir değer olan 70 mg/dl ye kadar düşürülmesi önerilir. Yine diyabetli hastalarda HDL kolesterol yükseltilmesi ve trigliseriderin düşürülmesi de büyük önem taşır. Diyabetli hastalarda lipid bozukluklarının tedavisi, diyabetli olmayan insanlardan daha büyük sağlık yararları sağlamaktadır.
Diyabetli hastaların yüzde 60'ında hipertansiyon görülür. Kan basıncının yüksek olması zaten yüksek olan kalp damar hastalıkları riskini daha yüksek düzeylere çıkarır. Bu nedenle, diyabetli hastalarda kan basıncının düşürülmesi gereken düzey, diyabetli olmayan kişilerden daha düşüktür. Diyabetlilerde kan basıncının 120/80 mmHg'ye düşürülmesi hedeflenir. Diyabetli hastalara, tansiyon ilaçlarının birden fazlasının kullanılması gerekebilir. Bu nedenle, diyabetli hastalarda kan şekeri, şişmanlık lipid bozuklukları ve hipertansiyon gibi bozukluklar bir arada tedavi edilmelidir.
Diyabetli hastaların akrabaları pek çok açıdan risk altındadır. Bunlardan en önemlileri, onlarda da diyabet gelişme riski ve diyabet gelişmese de artmış kalp damar hastalıkları riskidir. Çünkü onlarda da genetik olarak insülin etkisine direnç vardır.
Tüm dünyada 3 ölümden birinin sebebi kalp hastalıklarıdır. Ayrıca milyonlarca insanın da yaşam kalitesini düşürür. En yaygın kalp hastalığı, koroner kalp hastalığıdır.
Devamını OkuKalp krizi geçirdiğiniz için bu olaydan çok ürkmüş olabilirsiniz. Ancak, kalp krizi geçirdikten sonra her geçen gün kalbinizin iyileştiğini unutmayın. Geçen her gün, sizi daha güçlü ve daha hareketli yapar.
Devamını OkuSağlıkla atacak her kalp atışı için yanınızdayız.